Gastro Şehir: Gaziantep

“Gaziantep’li 6 gün çalışır, 1 günde o çalıştığını yer” diye boşuna dememişler. Yemek kültürü adına bir marka olmuş şehirden bahsediyorum sizlere. Dışarıdan bakınca herkes yemekleri ile ünlü der. Ama işin içine girince işler değişiyor. Öyle iki günlük gelip, bütün lezzetlerinden tadarım diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Beyran çorbasından, yuvalamasına, kebap çeşitlerinden, baklavasına kadar o kadar çok çeşit var ki. Lezzetleri şehrin tarihinin önüne geçmiş durumda. Şehrin görünen yüzü bu iken, aslında arka kısımda büyük bir tarih yatmaktadır. Osmanlı devleti döneminde özellikle İpek yolu üzerinde bulunan Gaziantep’e, çok sayıda han, hamam, medrese ve cami yapılarak, üretim ve ticaret geliştirilmiş. Özellikle Kurtuluş Savaşı sırasında halkın göstermiş olduğu şanlı direniş, adeta bir destan. Ünlü seyyah Evliya Çelebi “Bu kenti anlatmaya ne dil, ne de kalem yeter” diye boşuna dememiş. Ee hal böyle olunca Gaziantep’i görmeden olmaz diyoruz.

Gaziantep Hakkında

Gaziantep, eski adı ile Ayıntap, Ülkemizin altıncı, Güneydoğu Anadolu Bölgemizin ise en büyük ve en gelişmiş kentidir. Gaziantep, tarihte birçok medeniyetin yerleşim yeri olan Mezopotamya’nın hemen yanı başında ve İpek Yolu güzergâhı üzerinde bulunmaktadır. Bu özellikleri ile geçmişten günümüze şehir hep üreten ve ticaretin yoğun olarak yaşandığı gelişmiş bir kent olmuştur.

Gaziantep’te, ilk yerleşimi 600 bin yıl öncesine dayanan Dülük antik kenti bulunmaktadır. Burası tarihin ilk yerleşim yerlerinden biridir. Paleolitik, Neolitik, Kalkolitik ve Tunç dönemlerinden izler barındırmaktadır. Daha sonra Hitit Devleti, Hurri-Mitanni Devleti, Asurlular, Pers İmparatorluğu, Makedonya Kralı Büyük İskender, Selevkoslar Krallığı, Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu,  Büyük Selçuklu Devleti, Anadolu Selçuklu Devleti, Memlûk Devleti, Dulkadiroğlu Beyliği ve Osmanlı Devleti hüküm sürmüştür. Bu kadar devlet ve imparatorluğun hâkimiyetinde yıllarca bulunan Gaziantep’te, kültürel zenginlik ve sayısız eser bulunmaktadır.

Osmanlı Devleti döneminde şehir sosyal, ticari ve ekonomik bakımından oldukça gelişmiştir. 1919 yılında İngilizler ve Fransızların işgalinden sonra şehir büyük bir direniş göstermiş, bu mücadelenin sonucu olarak 8 Şubat 1921 yılında “Gazi” unvanı verilmiştir. 25 Aralık 1921 yılında Gaziantep tamamen düşman işgalinden kurtulmuştur.

Gaziantep Gezilecek Yerler

1- Zeugma Mozaik Müzesi:

Zeugma Mozaik Müzesi, dünyanın en büyük mozaik müzesidir. Gidince keşke daha önce gelseydim diyeceğiniz müze, içeresinde barındırdığı eserler ile eşsiz bir zenginliğe sahiptir. Müzeye girince kapladığı alan ve mozaiklerin ustaca yerleştirildiğini görünce, kendinizi tarihin içinde bulacaksınız. Tarihte yaşayanların ne kadar zevk ve ihtişam içeresinde yaşadıklarını görmek mümkün. Zeugma Antik kentinden çıkarılmış olan bu kalıntılar, sanatın en zirve noktasını göstermektedir.

Zeugma Mozaik Müzesi şehrin en işlek yollarından biri olan İpek Yolu üzerinde bulunuyor. Ulaşım çok kolay ve Müzenin hemen önünde de ücretsiz otoparkı da mevcut. Müze hatanın her günü açık bulunuyor. Giriş ücreti 24 ₺ veya müze kartınız varsa ücretsiz girebilirsiniz. Müze 2 kattan oluşuyor ve çocuklu ziyaretçiler için asansör mevcut. Müze içi yönlendirmeler açık ve okunabilir olmasının yanında, havalandırması gayet iyi ve içerisi çok temiz. Müze yaklaşık 1 saat gibi sürede gezilebiliyor.

Zeugma Mozaik Müzesi konum bilgisi için lütfen tıklayınız.

2- Gaziantep Arkeoloji Müzesi:

2011 yılına kadar Zeugma Antik Kentinden çıkartılan bütün eserlerin sergilendiği yer olan Gaziantep Arkeoloji Müzesi, Mozaik Müzesinin açılması ile birlikte eski önemini kaybetmiş. 2011 yılından sonra yeniden projelendirilerek, 2017 yılında yeniden hizmete girmiştir. Alt Paleolitik dönemden günümüze kadar birçok eseri bünyesinde barındırılmaktadır. Gaziantep’in tam merkezi konumu, İstasyon Caddesi üzerinde bulunan müzeyi, mutlaka uğramadan dönmeyin.

Gaziantep Arkeolojik Müzesi konum bilgisi için lütfen tıklayınız.

3- Hasan Süzer Etnografya Müzesi:

Gaziantep’in en eski yerleşim yerlerinin tam orasında bulabileceğiniz Hasan Süzer Etnorafya Müzesi, geleneksel Antep kültürünü ve geleneksel günlük kullanılan eşyalarını mankenler ile birlikte canlandırılmaya çalışılmış.  Müzenin en altında bulunan mahsenle birlikte 3 katlı bir bina olarak bulunuyor. Müzeyi ücretsiz gezebilir ve geleneksel Antep yaşantısının nasıl olduğunu görme fırsatı bulabilirsiniz.

Hasan Süzer Etnorafya Müzesi konum bilgisi için lütfen tıklayınız.

4- Ali İhsan Göğüş Müzesi:

Ülkemizin ilk Turizm Bakanı olan Ali İhsan GÖĞÜŞ’ün, Gaziantepli olmasından dolayı, şehre bağışlamış olduğu kütüphanesi ve özel eşyalarının sergilendiği müzedir. Giriş ücretinin olmadığı müze, haftanın her günü mesai saatleri içeresinde açıktır. En üst katında bulunan eski Antep evleri manzaralı kafesinde oturabilir, manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.

Ali İhsan Göğüş Müzesi konum bilgisi için lütfen tıklayınız.

5- Savunma ve Kahramanlık Panoraması Müzesi:

Gaziantep’in en yüksek noktalarından biri olan Gaziantep Kalesi’nin hemen girişinde bulunan Savunma ve Kahramanlık Panoraması Müzesi, halkın düşman işgaline karşı direniş öyküsünü sergilemektedir. Kaleye doğru çıkarken karanlık bir yol üzerinde kurulmuş olan müze, halkın direnişini panolar, ışıklı figürler ve belgelerle gözler önüne sermektedir. Müzeye giriş 2 ₺ olup, hafta içi her gün mesai saatleri içinde açık olmaktadır.

Savunma ve Kahramanlık Panoraması Müzesi konum bilgisi için lütfen tıklayınız.

6- Gaziantep Kalesi:

Yukarıda bahsettiğim gibi Gaziantep’in merkezinde ve en yüksek noktalarından biri olan Gaziantep Kalesi, Roma İmparatorluğu döneminde gözetleme kalesi olarak yapılmıştır. Neredeyse bütün şehri görebilen noktada bulunan kale, harika şehir manzarası sahiptir. Giriş ücretinin 2 ₺ olduğu kale, öğrenci ve askerlere ücretsizdir. En üst noktasında birde kafesi bulunmaktadır. Savunma ve Kahramanlık Panoraması Müzesinin içini geçtikten sonra Kalenin en üst noktalarında gezinebilir, kafesinde soluklanırken çayınızı yudumlayabilirsiniz.

Gaziantep Kalesi konum bilgisi için lütfen tıklayınız.

7- Bayazhan Kent Müzesi:

1909 yılında tütün tüccarı Bayaz Ahmet Efendi tarafından yaptırılan Bayazhan, el sanatları ve el işçiliği ile ilgili kültürel eserlerin sergilendiği müzedir. Çeşitli yöresel yemekler ve görsel eserler de sergilenmektedir. Haftanın her günü mesai saatleri içeresinde açık olan müze’ye, giriş 2 ₺ dir.

Bayazhan Kent Müzesi konum bilgisi için lütfen tıklayınız.

8- Oyun ve Oyuncak Müzesi:

Sırf oğlum için özel olarak gittiğim Oyun ve Oyuncak müzesi, hemen her yaştan herkesin mutlaka gitmesi gereken bir yer. Geçmişte hepimiz çocuktuk ve müzedeki oyuncakları görünce yine çocuk olmak istedim. Ayrıca eşimin müzeye gittikten sonra yazmış olduğu yazıyı burada paylaşmak istiyorum. Buraya tıklayarak okumanızı tavsiye ederim. Hasan Süzer Etnoğrafya Müzesi ve Atatürk Müzesinin hemen yanında bulunan müze, çok kolay ulaşılabilecek bir konumda bulunuyor. Zaten Gaziantep’in taş sokaklarında gezinirken kendinizi bir anda müzede buluyorsunuz. Giriş ücretinin 2 ₺ olduğu müze, asker ve öğrenciye ücretsiz.

Oyun ve Oyuncak Müzesi konum bilgisi için lütfen tıklayınız.

9- Hamam Müzesi:

Gaziantep’de hamam kültürünün hala devam ettiği günümüzde, Gaziantep Kalesinin hemen yanı başında bulunan hamam, Osmanlı Devleti döneminde Lala Mustafa Paşa tarafından yaptırılmıştır. Paşa hamamı olarak yüzyıllarca kullanılan hamam, Osmanlı hamam mimarisi ve kültürünün en güzel örneklerindendir. Haftanın her günü mesai saatleri içerisinde açık olan hamam’ın, giriş ücreti 2 ₺ dir.

Hamam Müzesi konum bilgisi için lütfen tıklayınız.

10- Emine Göğüş Mutfak Müzesi:

Gaziantep tarih boyunca birçok medeniyetin beşiği konumunda olması, yemek kültürünün zenginleşmesine neden olmuştur. Salçalar, soslar, karışımlar Gaziantep’in yemeklerinin bu denli güzel olmasının en büyük etkenleridir. Yemekler, özenle ve titizlikle en güzel malzemeler seçilerek en ince şekilde yapılması, yemeklerin asıl lezzetini oluşturmakta. Bu lezzetli yemeklerin yapımında kullanılan bazı mutfak eşyaları bu müzede sergilenmektedir. Yukarıda bahsettim üzere, Ülkemizin ilk Turizm Bakanı olan Ali İhsan GÖĞÜŞ’ün doğduğu ev olan konak, belediyeye bağışlanmış ve belediye tarafından restore edilerek Ali İhsan GÖĞÜŞ’ün annesinin adı verilerek, Emine Göğüş Mutfak Müzezi’ne dönüştürülmüştür. Gaziantep Kalesinin hemen yanında bulunan müze, haftanın her günü mesai saatleri içerisinde açık bulunmaktadır. Giriş ücretinin 2 ₺ olduğu müzeye, asker ve öğrenciler ücretsiz girmektedirler.

Emine Göğüş Mutfak Müzesi konum bilgisi için lütfen tıklayınız.

11- Atatürk Anı Müzesi:

Gaziantep’in en tarihi sokaklarının hemen yanı başında bulunan Atatürk Anı Müzesi, Atatürk’ün konakladığı yerin bir benzeri ve kullanmış olduğu eşyaların asılları sergileniyor. Haftanın her günü mesai saatleri içerisinde açık olan Atatürk Anı Müzesi, giriş ücreti 2 ₺’dir.

Atatürk Anı Müzesi konum bilgisi için lütfen tıklayınız.

12- Tarihi Gümrük Hanı:

Gaziantep Kalesinin hemen yanı başında bulunan Tarihi Gümrük Hanı, Hacı Ömer Efendi tarafından 1873 ile 1878 yılları arasında yaptırılmıştır. Geleneksel yolcu hanı mimarisiyle inşa edilen Tarihi hanın içerisinde, depo ahır ve odalar bulunmaktadır. Günümüzde han içeresinde gümüş, dokuma, mozaik, bakır gibi bazı el sanatlarının yapıldığı dükkânlar bulunmaktadır. Gezinizin hatırası olarak veya hediyelik süs eşyalarını buradan alabilirsiniz. Girişin ücretsiz olduğu Tarihi Gümrük Hanı, pazartesi hariç haftanın her günü açıktır.

Tarihi Gümrük Hanı konum bilgisi için lütfen tıklayınız.

13- Bakırcılar Çarşısı:

El işleri ve sanatının en güzel sergilendiği yerlerden birisi, Bakırcılar çarşısıdır. Sıralı küçük küçük kendine has ahşap mimarisine sahip dükkânların içerisinde, el işçiliği ile birbirinden güzel bakır ve cam eşyalar üretilmektedir. Taş döşeme yollarında çarşı içinde gezinirken fotoğraf çekmeyi ve çektirmeyi unutmayın. Gaziantep şehir merkezinde ve yukarıda saydığım birçok müze ve hana yürüme mesafesinde bulunan Bakırcılar çarşısına kesinlikle uğramadan dönmeyin.

Bakırcılar Çarşısı konum bilgisi için lütfen tıklayınız.

14- Tahmis Kahvesi:

Tahmis Kahvesi, Türkmen Ağası ve Sancak Beyi Mustafa Ağa tarafından 1638 yılında yaptırılmıştır. Tahmis demek “kahvenin dövüldüğü yer” anlamına geliyormuş. Tarih içinde kahve, ceviz ağacından yapılan dibeklerde dövülerek elde edilmiş. Gaziantep’e ilk geldiğimde burada bir menengiç kahvesi içmiştim. Sizde Bakırcılar Çarşısının hemen yanında bulunan Tahmis kahvesine mutlaka uğrayıp, menengiç kahvesi içmeden dönmeyin.

 Tahmis Kahvesi konum bilgisi için lütfen tıklayınız.

15- Tarihi Antep Evleri:

Kesme taşların kullanılarak yüksek duvarlar içerisinde 2 katlı avlulu evlerden oluşan Tarihi Gaziantep evleri, sokaklarında gezerken sizi adeta büyüleyecek. Dar ve taş döşeme sokaklarında bir birine benzeyen yapılar içerisinde mükemmel fotoğraflar yakalayabilirsiniz. Gaziantep’in en eski mahallelerinden olan Bey mahallesinde, bu evlerin restorasyonu ve bakımları yapılarak gelen ziyaretçilere sunulmuşlardır. Oyun ve Oyuncak Müzesi, Atatürk Anı Müzesi ve Hasan Süzer Etnografya Müzesi gibi bazı müzelerle, tarihi evler iç içe bulunmaktadır.

Tarihi Antep Evleri konum bilgisi için lütfen tıklayınız.

16- Zincirli Bedesten:

Zincirli Bedesten, Gaziantep çarşısının tam merkezinde bulunan üstü kapalı, içerisinde dükkânlarının bulunduğu alışveriş çarşısıdır. Tarih içinde ticaretin ve alışverişin nabzının attığı yerler olarak inşa edilmiş olan Bedestenler, Gaziantep’te günümüzde aynı şekliyle korunmuş ve kullanılmaktadır. Darendeli Hüseyin Paşa tarafından yaptırılmıştır. Çeşitli süs eşyaları bulabileceğiniz Bedesten, çeşitli kurutmalık ve bitkisel aktarlarla renk katmaktadır. Zincirli Bedestene uğramadan Gaziantep’ten sakın gitmeyin.

Zincirli Bedesten konum bilgisi için lütfen tıklayınız.

17- Turistik Çarşı:

Gaziantep’in en meşhur olan çarşısı, Turistik çarşısıdır. İçerisinde giyimden elektroniğe kadar birçok çeşitliliği bulabileceğiniz bir yerdir. Gaziantep’in tam merkezinde en işlek noktada bulunan çarşı, yerli ve yabancı birçok ziyaretçisini ağırlamaktadır.

Turistik Çarşı konum bilgisi için lütfen tıklayınız.

18- Gaziantep Hayvanat Bahçesi:

Ülkemizin en büyük ve Dünya’nın sayılı büyüklükteki hayvanat bahçelerinden biri olan Gaziantep Hayvanat Bahçesi, binlerce çeşit hayvan ile siz ziyaretçilerini ağırlıyor. Bu yıl içerisinde gitme fırsatı bulduğum Hayvanat Bahçesi, yem yeşil Burç ormanın içinde harika bir konumda bulunuyor. İçerisinde ücretsiz safari turunun da yapıldığı Hayvanat bahçesi, büyük küçük herkesin ilgisini çekecek türden. Hayvanat Bahçesi geniş bir alana yayılmış olduğundan gezmesi biraz uzun sürmekte. Bundan dolayı günün serin zamanlarında ya da bahar mevsimlerini tercih etmenizde fayda var. Toplamda 250 tür ve 4000 adet hayvanla kesinlikle gidip görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Gaziantep şehir merkezinin biraz dışında kalan Hayvanat bahçesine, otobüs tramvay veya özel aracınız ile kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

Hayvanat Bahçesi konum bilgisi için lütfen tıklayınız.

19- Zeugma Belkıs Antik Kenti:

Gaziantep’in Nizip ilçe sınırları içerisinde bulunan Zeugma Antik Kenti, M.Ö. 300 yıllarından bu yana önemli bir şehir olmuştur. Büyük İskender Mezopotamya’nın hemen yanı başına Fırat nehrinin geçtiği yerde Selevkeia Euphrates adıyla bir şehir kurdurtur. Bu şehrin hemen karşısında eşi Apama adında bir şehir daha kurdurtur. Bu iki şehri bir köprü ile birbirine bağlar. Daha sonra Roma İmparatorluğu döneminde şehrin adı köprü anlamına gelen Zeugma olarak değiştirilir. Tarih boyunca ihtişamın simgesi olan Zeugma, Mozaik Müzesinde bulunan mozaiklerden de anlaşılacağı gibi hep sanat alanında çok ilerlediğinin göstergesidir.

Nizip şehir merkezine 10 Km. uzaklıkta olan antik kent, şehir merkezinden kalkan halk otobüsleri ile ulaşılabilmektedir. Kendi aracınız ile de levhaları takip ederek antik kente kolayca ulaşabilirsiniz.

Zeugma Belkıs Antik Kenti konum bilgisi için lütfen tıklayınız.

20- Yesemek Açık Hava Müzesi:

İslahiye ilçesi sınırları içerisinde bulunan Yesemek, M.Ö. 8 – 2 yüzyılları arasında bölgenin en büyük taş ocağı ve heykel işleme merkeziydi. Tarihi bu kadar eskiye dayanan Yesemek, tarih boyunca büyük heykellerin ve taş işçiliğinin yapıldığı dünyada ender bulunan örneklerden biridir. Yesemek Açık Hava Müzesi o dönemden kalan heykelleri ve kesilme taşları sanatsal bir şekilde nasıl şekillendirdikleri hakkında fikir edinebileceğiniz mutlaka gidilip görülmesi gereken bir yer. İslahiye ilçesine bağlı Yesemek Köyünde bulunan Açık Hava Müzesi, İslahiye’ye yaklaşık 22 Km. ve Gaziantep’e yaklaşık 121 Km mesafede bulunmaktadır. Gaziantep Antakya yolunu üzerinde bulunan İslahiye’den Yesemek köyü yoluna döndükten sonra, levhalarını takip ederek ulaşabilirsiniz.

Yesemek Açık Hava Müzesi konum bilgisi için lütfen tıklayınız.

21- Rum Kale:

Daha önce Rum Kale hakkında biz yazı yazmıştım. Okumak için burayı tıklayın. Gaziantep’e ilk geldiğim sıralar gittim yerlerin başında Rum Kale geliyor. Fotoğraflarından o kadar etkilenmiştim ki, fırsat bulunca hemen gitmiştim. Rum Kale antik dönemden bulunduğumuz bu zamana kadar Şitamrat, Kal-a Rhomayta, Hromklay, Ranculat, Kal-at el Rum, Kal-at el Müslimin, Kale-i Zerrin (Altın Kale) ve en sonunda Rumkale gibi birçok değişik isimlerle adlandırılmış. Merzimen çayının Fırat nehri ile birleştiği noktada bulunan Rum Kale, Geçmişte bir çok medeniyete ev sahipliği yapmış. Geç Roma ve Ortaçağ dönemine ait antik bir kale ve erken Hristiyanlık Dönemi’nin önemli teoloji merkeziymiş. Kale fiziki yapı olarak uç kale şeklinde yapılmış ve arka sırt kısımda Romalılar yönetiminde iken akınları ve saldırıları engellemek amacıyla sert biçimde oyulmuş. O dönemlerde bu kadar keskin bir yapının yapılabilmiş olması, gerçekten insanı kendine hayran bırakıyor.

Eğer Rum Kaleye Gaziantep şehir merkezinden gelecekseniz kara yolu ile Yavuzeli İlçesinden saparak levha ve yolları takip ederek kaleye ulaşabilirsiniz. Yavuzeli İlçesine kadar yollar bölünmüş ve güzel sayılır. Yavuzelinden sonra 2 şeritli köy yolu diyebiliriz. Sağlı sollu fıstık bahçelerini geçtikten sonra yaklaşık 75 Km sonra Rum Kaleye varıyorsunuz. Nehir üzerinde tekne turları düzenlenmekte ve Halfeti ve batık eski Halfeti taraflarına tekne ile gezi imkanı sunulmakta. Şanlıurfa tarafından Rum Kaleye gelmek isterseniz bu sefer Halfeti İlçe merkezine gelerek yine Fırat nehri üzerinde düzenlenen tekne turları ile Rum Kaleye gelebilirsiniz. Şanlıurfa şehir merkezinden Halfeti ilçe merkezi ise yaklaşık 120 Km mesafede bulunmakta.

Gaziantep’e nasıl gidilir?

Gaziantep ulaşım konusunda oldukça gelişmiş bir ağın üzerinde bulunmakta. Özelikle tarihi İpek Yolu üzerinde olması yıllarca ziyaretçinin uğramasını kolaylaştırmış. Şanlıurfa – Gaziantep Otoyolu üzerinde bulunan Gaziantep, ülkemizin Güney Batısındaki en işlek otoyol üzerinde bulunuyor. Gaziantep bazı büyük kentlerden Adana’ya 230 Km, Kayseri’ye 340 Km, Şanlıurfa’ya 150 Km, Ankara’ya 700 Km ve İstanbul’a 1150 Km mesafede bulunmaktadır. Ayrıca Gaziantep’e birçok noktadan direk veya aktarmalı uçak bulmakta mümkün. Başta İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya’dan direk uçuş, diğer birçok ilden ise aktarmalı uçuşlar bulunabiliyor.

Gaziantep’e ne zaman gidilir?

Gaziantep’e dört mevsim gidilebilir. Sadece yazın biraz kuru sıcak ve kışın kuru soğuk olmakta. Bunun dışında bahar mevsimleri en ideal zamanlar. Şehrin dışında gezilebilecek veya görülmesi gereken yerler çok fazla olmadığı için, gezinizi genellikle şehir merkezinde geçirebilirsiniz. Baharın güzel ve serin havaları gezmeniz için çok daha uygun olacaktır.

Gaziantep’te nerede kalınır?

Gaziantep Güneydoğu Anadolu bölgesinin en gelişmiş şehri olduğu için, birçok otel pansiyon ve konaklama noktası bulunmaktadır. Ayrıca Gaziantep’in sanayi kenti olmasından dolayı, 4 ve 5 yıldızlı oteller bulunmakta ve iş görüşmeleri, iş toplantıları gibi organizasyonlarda tercih edilmektedir. Hilton, Dedeman İbis, Grand, Shimall gibi lüks otellerin yanında konak ve tarihi ev tarzı kalınabilecek birçok nokta bulunmaktadır.

Gaziantep’te gezeceğiniz noktalar genellikle şehir merkezinde olacağından, konaklayacağınız yeri merkezi bir konumdan seçmenizde fayda var. Bir de yaz olsun, kış olsun sürekli ziyaretçi sirkülasyonu olduğundan, gelmeden önce mutlaka konaklayacağınız yeri ayarlayıp rezervasyonunuzu yaptırınız.

Gaziantep’te ne yenir, içilir?

Gaziantep deyince ilk akla gelen konuya geldik aslında. Gaziantep’te ne yenir sorusu bile biraz abes oluyor. (Gülümseme) Çünkü yemek konusunda gerçekten yaşanılası bir şehir. Gaziantep’e gelmeden önce bir şeyler yememeniz sizin faydanıza olacaktır. Abartmıyorum gelince tıka basa yiyeceksiniz. UNESCO dünya mirası listesine girmiş bir mutfak Gaziantep mutfağı. Bu konuda hakkında ayrıca bir yazı hazırlamak istiyorum. Çünkü kısa bir konu içerisinde anlatmak mümkün olmuyor.

Gaziantep’in en ünlü lezzet duraklarını kısaca listeleyelim. “Katmerci Abdo” da katmer yemeden, “Metanet Lokantası”nda Beyran içmeden, “Dürümcü Recep Usta”da Nohut dürüm yemeden, “Tostçu Erol”da tost yemeden, “Küşlemeci Halil Usta”da kebab yemeden, “Aşina Gaziantep Mutfağı”nda yuvalama çorbası içmeden, “Löküs Ciğer”de ciğer yemeden, “Çıtır Lahmacun Salonu”nda lahmacun yemeden, “Koçak Baklava”da baklava yemeden, “Erçelebi Kömürde Kadayıf”da kadayıf yemeden, “Cumba Künefe”de künefe(Künefe Hatay tatlısı fakat en güzel yapan yerlerden biri burası) yemeden, “Feyzi Dondurma & Helva & Kadayıf”da dondurma yemeden sakın dönmeyin. Aslında yazılır yazılmaz bir çok mekan daha var. Benim önerdiklerim şimdilik bunlar. Ayrıca damak tadı göreceli olduğu için beğenip beğenmemek size kalıyor. Umarım beğenirsiniz 🙂

Gaziantep hakkında kendi notlarım

Yukarıda Gaziantep hakkında bilgilere kısa kısa değindim. Tabi bu kısa şekilde anlatmak yeterli olmuyor. En kısa zamanda “Gaziantep Yemek Kültürü” ve “Gaziantep’e gitmek için 10 neden” konularını ele alacağım.

Gaziantep bölgenin en büyük ve gelişmiş şehri. Gelince kendinizi bir yandan yemeklerin, biryanda da kültürün içerisinde bulacaksınız. Bunun için iyi bir plan yapmanızda fayda var. Yukarıda sıraladığım gezilecek yerlerin bir harita üzerinde konumlarını da aşağıda paylaşıyorum. Bu sayede birçok noktayı daha kolay biçimde bulabilirsiniz.

Ben Muğla’dan sonra Gaziantep’te yaşamaya başladım. Yaptığım iş gereği bir süredir ailemle birlikte burada kalmaktayız. Gaziantep’i içeresinde yaşayarak sizlere aktarmak istedim. Tarihi ve kültürü ile Gaziantep çok güzel bir şehir. Sıcakkanlı ve çalışkan insanlarını hemen hissediyorsunuz. Zaten gelince bir bütün olarak bu anlattıklarımı anlayacaksınız. Ee haydi o zaman durmayın, hemen harekete geçin. Gaziantep bütün güzellikleri ile sizi bekliyor.