Muğla’da Mutlaka Görmeniz Gereken 25 Yer

    Muğla, tatil denilince (Bodrum, Marmaris, Fethiye, Datça) ile ilk akla gelen yerlerin başında gelmektedir. Yaz mevsiminde denizi ile yemyeşil doğası birleşir, kışın ise yem yeşil dağlarını karlar kapatır. Hem yazı hem de kışı ile bir bütün olarak Muğla harika bir coğrafyadır. Binlerce yıllık tarihi ve kalıntıları ile günümüze kadar korunmuş doğal güzelliklerin iç içe geçtiği, hemen herkesin Muğla’da yaşamak kadar bulunmaktan büyük keyif aldığı yerin adıdır Muğla.

    Böyle bir memleketim olduğu için kendimi çok şanslı görüyorum. Yine memleketimden birçok yer ve konu ile yazı yazmaya devam edeceğim. Daha önce derlemiş olduğum Türkiye’de Görülmesi Gereken 20 Şelale ve Türkiye’de Görülmesi Gereken 10 Kanyon konuları gibi bu kez Muğla’da gezebileceğiniz yerleri hazırladım. Her ne kadar bu aralar memleketimden uzak kalmış olsam da, gelin birlikte Muğla’daymış gibi Muğla’nın en güzel 25 yerini ve fotoğraflarını burada birlikte derleyelim.

    1- Fethiye, Ölüdeniz:

    Ölüdeniz sadece Muğla’nın değil, Türkiye’nin tanıtımında en önde gösterilen simge yerlerin başında gelmektedir. Ülkemizin en güzel Mavi Bayraklı Plajlarından olan Fethiye Ölüdeniz yani Blue Lagoon, 2006 yılında dünyanın en güzel plajı seçilmiştir. Ölüdeniz’de Belcekız plajı ve Kumburnu plajı dışında, plajın devamı niteliğinde Kıdrak plajı’da bulunmaktadır. Eski zamanlarda ise Ölüdeniz; Likya Medeniyetinde ”Işık ve Güneş diyarı”, Orta çağ Medeniyetlerinde ise ”Uzak Diyar” olarak isimlendirilmiştir. Ölüdeniz’de dünya üzerinde yamaç paraşütü yapabileceğiniz en güzel konuma sahip Babadağ yamaç paraşütü yapabilirsiniz. (Bir sonraki maddelerin içerisinde ayrıca ele alacağım.) Ölüdeniz Fethiye’ye yaklaşık 15 Km mesafede bulunmaktadır. Fethiye’ye ise Antalya, Burdur ve Muğla Merkez üzerinden araç yada otobüs ile kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Ayrıca 60 Km mesafede bulunan Dalaman Hava alanını kullanarak Fethiye üzerinden ulaşım sağlayabilirsiniz.

    Ölüdeniz

    2- Marmaris, Kızkumu:

    Marmaris’te bulunan Kızkumu en az Ölüdeniz kadar popüler bir yer. Denizin ortasına halı gibi uzanan oluşumun uzunluğu yaklaşık 600 metre. Bu oluşum sayesinde Kızkumu’na gelen ziyaretçiler denizin ortasına kadar yürüye bilmektedirler. Bu doğa oluşumunun birde hikâyesi bulunmakta.

    Kısaca anlatırsak;
    Bundan uzun yıllar önce bölgenin kralının güzel kızı, fakir bir balıkçı oğlana âşık olur. Kral kızını balıkçı oğlana vermez ve evlenmelerine şiddetle karşı çıkar. Durum böyle olunca iki âşık gözden uzaklarda gizliden gizliye buluşmaya devam ederler. Çok geçmeden bunu duyan Kral, kızını takip ettirmeye karar verir. Söylenenlere göre; balıkçı denizden gelir, kız da onu kumsalda bekler ve yerini belli etmek için oğlana ışık tutarmış. Güneş doğana kadar da aşk oyunlarının içinde olurlarmış. Bir gece Kralın verdiği emirle askerler kızı yakalar ve kızın yerine geçip kumsaldan balıkçı oğlana ışık tutarlar. Işığı görünce kürek çekmeye başlayan balıkçı oğlan, kendisini bekleyen askerlerin üzerine gittiğinden habersiz kürek çekmeye devam ederken, son bir hamleyle askerlerin elinden kaçmayı başaran kız, sevdiğine doğru koşar. Ancak koyun diğer tarafında olduğundan yetişmesi imkânsızdır. Bunun farkında olan kız gözünü karartıp suya doğru koşmaya başlar. İşte o andan itibaren mucize gerçekleşir ve kızın adım attığı her su kumsala dönüşür. Aynı şekilde suya koşan askerler ise suya gömülürler. Kız son bir gayretle kayığa kadar koşmayı başarır ancak o esnada askerlerden biri okunu savurur ve ok kıza isabet eder. İşte o günden sonra rivayete göre o kumlar, kızın kanıyla kızıla boyanır. Bu durum karşısında balıkçı oğlan, kızı da yanına alıp oradan hızla uzaklaşır. O günden sonra her ikisinden de bir daha haber alınamaz.

    Böyle acıklı bir hikâyesi bulunan Kızkumu’nu hala görmediyseniz, görmenizi mutlaka tavsiye ederim. Marmaris şehir merkezine 28 Km uzaklıkta olan Kızkumu, Datça yolu üzerinden Hisarönü, Orhaniye, Turgutköy yolu sapağından saparak ulaşabilirsiniz.

    Marmaris, Orhaniye Kız Kumu – Marmaris

    3- Bodrum, Kalesi & Sualtı Arkeoloji Müzesi:

    Bodrum Kalesi, 1406-1522 yılları arasında Saint Jean Şövalyeleri tarafından üç tarafı denizlerle çevrili yarım ada üzerine ve iki tarafı liman olan kayalıklara yapılmıştır. Rodos Adasını Türkler 1522 tarihinde aldıktan sonra şövalyeler Bodrum ve çevresini 1523 yılında terk etmişlerdir. 1895 yılından itibaren hapishane olarak kullanılan Bodrum Kalesi, Fransız ve İngilizlerin I. Dünya Savaşı sırasında 26-28 Mayıs 1915’de bombalandırılması nedeniyle ile yarı yıkık hale gelerek terk edilmiştir. Bodrum kalesinin içinde bulunan Bodrum Sualtı arkeoloji müzesi ise, Türkiye’nin tek ve Dünyanın da en önemli su altı arkeoloji müzelerinden biridir. Bodruma gelmeyeniniz yoktur diye tahmin ediyorum. Böyle öneme sahip Kale ve Sualtı Arkeoloji müzesine mutlaka ziyaret ediniz.

    Bodrum Kalesi & Sualtı Arkeolojik Müzesi – www.bizevdeyokuz.com

    4- Fethiye, Babadağ Yamaç Paraşütü:

    Aslında görülmesinden çok yapılması gereken bir aktivite gibi gözükse de, eşsiz bir manzaraya karşı paraşüt ile uçmak sizin için harika bir deneyim olacaktır. Özellikle tatil için seçiminiz Fethiye olmuşsa, Babadağ’dan yamaç paraşütü yapmadan dönmeyin. 1965 metre rakımı bulunan Babadağ, birçok atlama rampası ile yaklaşık 30 ile 45 dakika uçma süresi ve harika bir ölüdeniz manzarası ile sizi adeta mest edecektir. Ben yapamam diyenlere tavsiyem, kesinlikle ölmeden önce bu deneyimi yaşamanızdır. Ölüm korkusu hep olacaktır, zira 90’lı yıllardan beri atlayan çok tecrübeli pilotlar var ve bu size güven verecektir. Size tavsiyem atlayış sırasında yanınıza değerli veya çok fazla eşya almamanız. Babadağ Fethiye Ölüdeniz mahallesinden yaklaşık 15 ila 20 km (parkurlara göre değişmekte) mesafede bulunmaktadır. Zaten Ölüdeniz’de bulunan firmalar ile anlaşmanız gerekmekte. Ulaşım gibi durumları ve zamanı firmalar ayarlamakta. Kesinlikle bu adrenalini yaşayın derim.

    Fethiye, Babadağ Yamaç Paraşütü – www.ntv.com.tr

    5- Marmaris, Sedir Adası:

    Hani olmazsa olmazlar vardır ya insanın hayatında, ölmeden önce mutlaka görmeniz gereken yerin adıdır Sedir Adası. Adada bulunan meşhur altın sarısı kumsalı ve Kleopatra (adası) Plajı olarak bilinen plajı ile meşhur. Cedrae antik kentine ait şehir duvarları, plaj ve antik tiyatro kalıntıları burada bulunmaktadır. Efsaneye göre, Kleopatra ve Antonius burada yüzmüşler ve plajın altın kumları özel olarak Kuzey Afrika’dan buraya gemilerle getirtilmiş. Bu çeşit altın sarısı kum sadece Mısır’da bulunmaktadır. Adanın batı ucunda yer alan kalıntılar Roma dönemine ait ve antik tiyatro alanı gayet iyi korunmuş durumda. Ayrıca bir de Agora var. Bölgedeki epigraflardan burada Apollon onuruna atletizm festivallerinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. Sedir Adasına ulaşım için Çamlık köyünde bulunan iskeleden veya Akyaka’dan günlük tekne turları ile ulaşım sağlanabilmekte. Çamlı köyüne ulaşabilmek için ise Muğla Marmaris istikametinde giderken yaklaşık 10. km den sonra Çamlı köyü tabelasını görünce sapmanız gerekmekte. Diğer ulaşım ise yine Muğla Marmaris istikametinde giderken Akyaka beldesine saparak limandan kalkan günlük tekneler ile sedir adasına ulaşılabilmekte.

    Marmaris, Sedir Adası

    6- Seydikemer, Saklıkent Kanyonu:

    Daha önce derlemiş olduğum “Türkiye’de görülmesi gereken 10 Kanyon” konusunda Saklıkent kanyonunu anlatmıştım. Yaz mevsiminde tercihiniz Fethiye olmuş ise mutlaka uğramışsınızdır Kanyona.

    Antalya ve Muğla il sınırlarında bulunan Saklıkent Milli Parkı içerisinde bulunan Saklıkent Kanyonu, Eşen çayının kollarından beslenmektedir. Günlük gezi amaçlı gidebileceğiniz Kanyon, gişelerden geçtikten sonra kanyon duvarlarına yapılmış asma köprülerden devam ederek ağaçlı bir geniş alana geliyorsunuz. Burada kayaların arasından çıkan suların serinliği ve muhteşem sesinin arasında huzuru bulacaksınız. Eğer kanyonda yürüyüşe devam etmek istiyorsanız, ayakkabı ve ekipman gerekebilir. Buz gibi şiddetle akan suyu geçerek kanyonda dikkatli bir şekilde yürüyüş yapabilirsiniz. Öte yandan kanyonun içinden akan buz gibi suların üzerine kurulmuş olan işletmeler ve balık restoranları bulunmakta.

    Saklıkent Kanyonu Fethiye’ye yaklaşık 50 Km, Seydikemer’e ise 21 Km ve Antalya’ya da 190 Km uzaklıkta bulunmaktadır. Fethiye tarafından ulaşmak için Antalya yolu üzerinde (yayla yolu veya sahil yolu fark etmez) ilerlerken yol üzerinde levhaları takip ederek ulaşabilirsiniz.

    Seydikemer, Saklıkent Kanyonu – www.blog.obilet.com

    7- Köyceğiz, Yuvarlakçay:

    Doğal güzellikleri ile bilinen Muğla’nın soğuk cenneti diyebileceğimiz yerin adıdır Yuvarlakçay. Özellikle yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgisini çekmektedir. Günümüzde sosyal medya platformu olan instagramda, #yuvarlakçay etiketi ile birçok paylaşım yapılmakta. Doğal bir kaynaktan çıkan buz gibi su, dere boyunca akmakta ve dere üzerinde kurulu işletmelerin kurmuş oldukları köşkler ile ana temayı oluşturmakta. Yazın sıcaklarından bunalanlar için serin bir ortam ve birbirinden güzel yemekler vazgeçilmez bir ikili olacaktır.  Ayrıca Türkiye’de manzarasıyla ünlü 6 salıncak ve Yuvarlakçay konusunda da bahsettiğim gibi, her işletmede salıncak bulunmakta. Buz gibi suyun üzerinde salıncakla sallanırken, güzel fotoğraflar çekinebilirsiniz.

    Muğla’nın Köyceğiz ilçesine bağlı Beyobası mahallesinde bulunan Yuvarlakçay, Köyceğiz’den Fethiye istikametine giderken Beyobası yol sapağından sapıldıktan sonra yaklaşık 6 Km mesafede bulunmaktadır. Ayrıca Yuvarlakçay ile ilgili derlemiş olduğum yazımı inceleyebilirsiniz.

    Yuvarlakçay – Köyceğiz

    8- Marmaris, Turgut Şelalesi:

    Son zamanlarda Marmaris’in eşsiz doğal güzelliklerine bir yenisi daha eklendi. Eskilerden beri varlığı bilinen fakat son zamanlarda sosyal medya ile birlikte yerli ve yabancı turistlerin uğradığı yerlerden oldu Turgut Şelalesi. Orhaniye mahallesi içerisinde kalan şelale, Marmaris şehir merkezinin biraz dışında kalmakta. Ama bulunduğu yer olarak hem deniz, hem de doğanın içinde bulunmakta. Yaklaşık 3, 4 metre yükseklikten akmakta olan şelalenin suyu da oldukça soğuk.

    Şelaleye ulaşabilmek için, Marmaris’ten Datça istikametinde giderken, Turgut, Bozburun ve Selimiye mahalleleri yol ayrımından ayrıldıktan sonra, yaklaşık 15 km sonra yolun solunda kalacaktır. Buradan 200 mt yürüyerek şelaleye ulaşabilirsiniz.

    Marmaris, Turgut Şelalesi

    9- Fethiye, Kelebekler Vadisi:

    Gelip gören herkesin büyük beğenisini toplayan Kelebekler Vadisi, 1. Derecede doğal sit alanı ilan edilmiş ve doğallığını hiç kaybetmemiş. Araç ile ulaşımın olmadığı vadide, Ölüdeniz’ den kalkan tekne vasıtası ya da dağcılık tecrübeniz ve bilginiz var ise, çok dik bir patika yol ile ulaşılabilmekte. Vadi’ de konaklamak için işletme yok. Ancak çadır kurarak konaklayabilirsiniz. Şehrin gürültüsünden uzaklaşmak isteyenlerin tam arayıp da bulamadıkları yer desem yeridir. Vadinin en güzel manzarası ise ölüdeniz’ den Faralya mahallesi istikametinde giderken yol üzerinde görülmekte. Buradan fotoğraf çektirmek isteyeceksinizdir. Fakat bu yerler sarp ve bir o kadar da kayalık olduğu için çok dikkat etmeniz gerekmekte. Belki duymuşsunuzdur burada fotoğraf çektirmek isterken kaza sonucu canını verenler oldu. Onun için manzarasından çok Kelebekler Vadisini yaşamanız daha huzurlu olacaktır.

    Fethiye, Kelebekler Vadisi – www.gezimakinesi.com

    10- Ula, Akyaka & Azmak Nehri:

    Akyaka, gidince doğasına, yaşamına, havasına kısacası her şeyine hayran kalacağınız bir yer. Eskiden çok daha sakin iken, şimdilerde ise sosyal medya üzerinde oldukça popüler ve ziyaret edilen bir yer. Yemyeşil çam ağaçlarının içerisinde doğa ile iç içe bulunan Akyaka, mimarisi ile de sizleri kendisine hayran bırakacaktır. Ahşap işçiliği ile süslenmiş evler, Şair, gazeteci, mimar ve restoratör olan Nail Çakırhan’ın eseri ve yörede “Çakırhan Mimarisi” olarak anılmakta. Eşsiz güzellikteki koyları denize girebileceğiniz en temiz koylar diyebiliriz. Birde Akyaka’nın hemen yanında uzanıp giden Azmak deresi var. Buz gibi su azmaklarının (kaynaklarının) beslediği, üzerinde çeşitli restoran ve işletmelerin bulunduğu bir dere. Ayrıca küçük tekneler ile yaz mevsimlerinde üzerinde küçük turlar ile gezebilir ve buz gibi suyuna kendinizi atabilirsiniz. Ülkemizin en iyi kitesurf sahiline sahip olduğunu da atlamadan geçmemek lazım. Akyaka’nın devamında Akçapınar plajında bulunan bu alan, birçok sporcu ve meraklının uğrak yerlerinden biri. Konaklama için ise küçük pansiyon ve oteller bulabilirsiniz ve fiyatları ise, gayet makul seviyede. Sadece yaz mevsiminin en yoğun günlerinde yer bulmak size biraz sıkıntı yaratabilir. Bunun için önceden yer ayırtmanız sizin faydanıza olacaktır.  Kısacası, Akyaka’ya gelince burada olmaktan büyük keyif alacaksınız.

    Akyaka’ya ulaşmak için Muğla’dan Marmaris ya da Fethiye istikametine giderken, Akyaka sapağından saparak ulaşabilirsiniz. Muğla merkezden yaklaşık 25 Km mesafede bulunmaktadır.

    Ula, Akyaka

    11- Fethiye, Kabak Koyu:

    Kabak koyu, Fethiye’de bulunan harika koylardan biridir. Genellikle genç kesimin konaklamak ve kamp için geldiği yerlerin başında gelen Kabak koyu, doğa ile iç içe şehrin kalabalığı ve sesinden kendini uzaklaştırmak isteyenlerin tercih ettiği bir koydur. Koyda konaklama kamp ve çadır kurmanın yanında, ağaç ve bungalov evler de mevcuttur. Faralya mahallesine yaklaşık 8 km, Ölüdeniz Mahallesine ise 18 Km mesafede bulunmaktadır. Ölüdeniz’den Uzunyurt veya Faralya köyü yolunu takip ettiğiniz takdirde koya ulaşabilirsiniz. Ayrıca Fethiye merkezden köye kalkan toplu taşıma araçları da bulunmaktadır. Birde köyden koya inebilmek için ya yürümeniz lazım ya da köylülerin sağladığı traktör ile ulaşabilirsiniz. Kendi aracınız ile de koya kadar inebilirsiniz fakat aracınız yüksek değil ise Faralya köyünde bırakmanız daha doğru olacaktır.

    Kabak Koyu – Fethiye

    12- Ortaca, Dalyan, İztuzu Plajı:

    Kendimi denizde hatırladığım ilk yer İztuzu plajı. Ortaca ilçesinin Dalyan beldesine bağlı bulunan plaj, hemen hemen 6 km uzunluğa sahip ve mavi bayraklı dünyanın en güzel kumsal plajlarından biridir. Özellikle Caretta carettaların yumurtalarını bırakabilmelerine çok uygun ince bir kumla kaplı olduğu için özel çevre koruma ile korunan bir plajdır. Plajda konaklama imkânı bulunmamaktadır. Ulaşım iki şekilde sağlanabilmektedir. Birincisi karayolu ile kumsalın bir kıyısına kadar gelebilir ve giriş ücreti ödeyerek giriş yapabilirsiniz. Ayrıca aracınızı park edebileceğiniz park alanı da mevcut. Plajda ayrıca işletme bulunmakta ve fiyatlar biraz kabarık. Bunun için Dalyan merkezinden gelmeden alış verişinizi yapmanız faydanıza olacaktır. Dalyan merkezine 13 Km mesafede bulunan plaja, kara yolu ile levhaları takip ederek ulaşabilirsiniz. İkincisi yol ise; Dalyan merkezinden tekne ile kanal yolu üzerinden plajın diğer yakasına ulaşabilirsiniz. Genellikle ulaşım için tekneye ödediğiniz miktar, plaja giriş ücretinizi de kapsıyor. Kalabalık iseniz tekne sahibi ile baştan konuşun ve anlaşın derim. Burada da diğer yakasında olduğu gibi ayrı bir işletme bulunmakta. Özellikle yaz mevsiminde hem yerli hem de yabancı turistlerin oldukça fazla ilgisini çekmekte ve oldukça yoğun olmakta. Eğer hala İztuzu’ na gitmediyseniz, kesinlikle gidip görmenizi tavsiye ederim.

    İztuzu Plajı – Dalyan – Muğla

    13- Dalaman, Dalaman Çayı & Rafting:

    Ülkemizin en önemli rafting parkurlarından biri olan Dalaman çayı, yapılmasını tavsiye ettiğim aktivelerin başında gelmektedir. İnsan hayatında mutlaka bir kez denemesi gerektiğine inanıyorum. Dalaman çayının debisi yüksek ve hırçın akan serin sularında boğuşmak harika bir deneyim olacaktır. Farklı zorluk seviyeleri de bulunmaktadır. Çevre civarlarda bulunan birçok işletme buraya günlük tur düzenlemektedirler. Bu firmalar ile anlaşarak bu turlara dâhil olabilirsiniz. Genellikle sabah kahvaltısı, öğle yemeği, ulaşım, sigorta ve rehber ücreti anlaşırsınız. Fakat bunların yanında video, fotoğraf çekimleri ve bazı ekstralar için de öncesinde firma ile konuşup anlaşma sağlamanız yararınıza olacaktır.

    Dalaman, Rafting – www.youtube.com/channel/UCA_k8onuxXifBOqhwGDDxJg

    14- Marmaris, Marmaris Kalesi:

    Marmaris’in şehir merkezinde yüksek bir bölümde bulunan kale, günümüzde müze olarak kullanılmaktadır. Rengârenk ve dar sokakların içerisinde ilerleyerek ulaşılabilen kale, Marmaris manzarası ile kendini size hayran bırakacaktır. Kale içerisinde bulunan müzede, Helenistik, Roma ve Bizans Dönemine ait arkeolojik eserler sergilenmektedir.

    Marmaris, Kale – www.marmaristravelagency.com

    15- Fethiye, Kayaköy:

    Kayaköy, bir tepenin yamacına kurulmuş, Rumlar döneminden kalmış bir köy. 1923 yılında yapılan mübadele ile buraya Türkler yerleştirilmiş, fakat burada alışamadıklarından dolayı göç etmesi sonucunda yalnızlığa terk edilmiş. 1957 depreminde köy büyük hasar görmüş ve onarılmamış. Köy sokaklarında gezerken kendinizi hayalet bir şehirde geziyormuş gibi hissedebilirsiniz. Çünkü hemen hemen bütün evlerin çatısı yok ve birçoğunun duvarları da hasarlı durumda. Köyün ortalarına doğru büyük bir meydan ve hemen yanında büyük bir kilise var. Özellikle sokakları fotoğraf çekmeye çok uygun. Ayrıca köyün girişinin ücretli olduğunu öğrendim. Daha önceleri defalarca gitmeme rağmen giriş ücreti alınmıyordu.

    Avusturyalı aktör Russell Crowe, Cem Yılmaz ve Yılmaz Erdoğan ile birlikte oynadığı The Water Diviner (Son Umut) adlı filmin son sahneleri Kayaköy’de çekilmiştir. Kayaköy, UNESCO tarafından “Dünya Dostluk ve Barış Köyü” olarak kabul ediliyor.

    Köye hem Fethiye merkezinden aşıklar yolu diye tabir edilen Abdi İpekci Cd. üzerinden ulaşabilirsiniz. Bir diğer yol ise Ölüdeniz yolunu takip ederek, levhaları takip ederek ulaşabilirsiniz.

    Fethiye, Kayaköy

    16- Bodrum, Antik Tiyatro:

    Bodrum’dan Turgutreis’e giderken yolun hemen sağında kalan antik tiyatro, Halikarnassos’tan kalan en önemli yapıtlarından biridir. Günümüzde ise bir çok etkinliklerin yapıldığı yerdir. Özellikle kavca dedikleri seyirci basamaklarının manzarası ile Bodrum ve Kaleyi direk görmektedir. Antik tiyatroya giriş ücreti etkinlik dışında bulunmamaktadır.

    Bodrum Antik Tiyatro – www.blog.obilet.com

    17- Datça, Knidos antik Kenti:

    Knidos antik kenti, Datça yarımadasının en uç noktasına kurulmuş olan antik kenttir. Eğer tatil seçiminizi Muğla’dan yana kullanırsanız gidip kesinlikle görmenizi tavsiye ederim. Üç tarafı denizlerle çevrili ve Akdeniz ile Ege denizinin tam kesişme noktası burada bulunmaktadır. M.Ö. önce 2000 yılına kadar uzanan bir geçmişi olan antik kent, konumu itibariyle ve korunaklı limanı ile önemli bir liman kentiymiş. Ticaret ile halkın zengin bir yaşam sürdüğü kalıntılardan anlaşılmaktadır. Antik kentin devamında yürüme mesafesinde deveboynu feneri var. Buradan Ege ve Akdeniz’in panoramik manzarasını fotoğraflayabilirsiniz. Özellikle akşam güneşinin harika manzarasını görmenizi tavsiye ediyorum.

    Marmaris yolundan Datça’ ya girmeden Reşadiye mahallesinden yol ayrımından sağa saparak ve levhaları takip ettiğiniz vakit antik kente ulaşabilirsiniz. Knidos, Datça’dan yaklaşık 36 Km. mesafede bulunmaktadır. Datça’dan yol üzerinde bulunan köylere servis araçları var fakat Knidos’a kadar gidip gitmediği hakkında bir bilgim yok.

    Datça, Knidos Antik Kenti – www.kulturoloji.com

    18- Milas, Bafa Gölü & Yediler Manastırı:

    Ege bölgesinin en büyük gölü olan Bafa gölü, sığ ve tatlı su gölüdür. Göl üzerinde irili ufaklı 3 adet ada ve bu adalarda antik kalıntılar, manastırlar ve kiliseler bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi olan yediler manastırı bulunmaktadır. Göl, Söke Milas yolu boyunca uzanmakta ve göl manzaralı dinlenme alanları mevcuttur. Ayrıca göl üzerinde küçük tekneler ile küçük turlar da düzenlenmektedir.

    Yediler manastırı ise bu kalıntıların en eskisi ve önemlisidir. Herakleia antik kenti içerisinde olan manastır, M.S. 7. Yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir. Hz. İsa ve 12 Havarisinin freskleri burada bulunmuşlardır.

    Bafa gölü, Milas Söke yolu üzerinde bulunmaktadır. Milas’a yaklaşık 45 Km. ve Söke’ye 50 Km. mesafede bulunmaktadır. Yediler manastırı için ise, Bafa beldesinden saparak yaklaşık 9 Km. içeri devam ettiğinizde ulaşabilirsiniz.

    Bafa Gölü & Yediler Manastırı – www.gezkeyfimgez.com

    19-Marmaris, Cennet adası:

    Cennet adası, Marmaris’in tam karşısında ve Marmaris liman ve koyunun tam giriş ağzında bulunmaktadır. Ada olarak tabir edilse de gerçekte bir yarım adadır. Yeşil ile mavinin birleştiği ender güzellikte bir yerdir. Marmaris’ten çıkan günübirlik tekne turları, adaya uğramadan geçmezler. Yarım adanın bağlantı noktası olan yer ise Yalancı boğaz diye adlandırılmaktadır. Deniz seviyesinden bakıldığında adeta boğaz gibi görünmektedir. Yalancı boğazın adı, fırtınalı bir gecede fırtınaya kapılmış olan bir gemi, buradan Marmaris limanına sığınmak isterken kaptan burayı boğaz zannederek geçmeye çalışmış ve gemi karaya oturmuş. Karanın uzaktan bakıldığında fark edilememesi ve boğaz zannedilmesi üzerine buraya Yalancı boğaz demişler. Cennet adasında birde büyük bir mağara bulunmaktadır.  Yerden 350 mt. Yükseklikte bulunan Nimara mağarası 1999 yılında keşfedilmiş ve M.Ö. 10 bin yıla dayandığı tespit edilmiştir.

    Cennet adasına Marmaris’in girişinden sola ayrılan otogar yolundan devam ederek, Adaköy sapağından sağa saparak ulaşabilirsiniz. Marmaris şehir merkezine yaklaşık 12 Km. mesafede bulunmaktadır.

    Marmaris, Cennet Adası & Yalancı Boğaz – www.adadenizi.blogspot.com

    20- Köyceğiz, Kaunos Antik Kenti & Sultaniye Kaplıcaları:

    Köyceğiz’den Akdeniz’e Dalyan kanalı üzerinden giderken sağ tarafta yamaçta kurulmuş olan Kaunos antik kentini göreceksiniz. İlkokulda okurken okul gezilerinde bol bol buraya geziler düzenlenirdi. Açıkçası Kaunos antik kentine gitmeyeli uzun zaman oldu. Şu an Çandır Mahallesi sınırları içerisinde bulunan antik kent, dönemin önemli liman kentlerinden biriydi. Zamanla Dalyan deltasının oluşması ile liman özelliğini kaybetmiştir. Antik kenti, Miletos’un oğlu Kaunos kurmuş. Perslerin Anadolu’yu tamamen ele geçirmesi ile hâkimiyet Perslerin eline geçmiş. İskender’in Persleri yenmesi ile birlikte Prenses Ada’nın, sonra Antigonos’un, daha sonra Ptolemaios’un yönetimine girmiştir. Daha sonra Rodos Krallığı, Bergama Krallığı ve Roma İmparatorluğunun hâkimiyeti altında kaldı. Akropol, Tiyatro, Liman, Hamam, Şehir Surları, Kilise, depo, agora çeşme gibi kalıntılar bulunmaktadır. Kaunos Köyceğiz şehir merkezine yaklaşık 40 Km mesafede bulunmaktadır. Şehir merkezinden Ekincik ve Çandır yolunu takip ederek, ileride Çandır sapağından saparak antik kente ulaşabilirsiniz. Ayrıca Dalyan’dan kanalı kullanmak kaydı ile antik kente ulaşabilirsiniz.

    Sultaniye kaplıcası’nda bu konuya dâhil etmek istedir. Nedeni Kaunos’a giderken kaplıcanın hemen yol kenarında olması. Zaten bu derlediğim konuları ayrı ayrı ele alacağım. Sultaniye kaplıcası, söylentilere göre çevredeki tekerlekli sandalye veya sedye ile buraya getirilen hastaların 21 kürlük tedaviden sonra yürüyerek gittikleri söylenir. Ne kadar doğru bilinmez ama Ülkemizin en yüksek radyoaktivesi olan kaplıcadır. 39 derece sıcaklıktaki su, kalsiyum sülfat, kalsiyum sülfür ve radon içermektedir. Ulaşım ise yukarıda bahsettiğim gibi Köyceğiz şehir merkezinden Ekincik, Çandır mahallelerine gider iken çandır sapağından saptıktan sonra yol üzerinde hemen sağda kalacaktır.

    Köyceğiz, Kaunos Antik Kenti – www.gezenek.com

    21- Fethiye, Günlüklü Koyu:

    Günlüklü koyu, günlük ağaçlarının gölgesinde, yemyeşil, hem piknik hem de kamp olanı olarak güzel vakit geçirebileceğiniz harika bir yer. Denizi ise tertemiz, kendine has sarı 500 mt kumsalıyla, hem günlük hem de kamp yaparak tatil yapacağınız ender yerlerden. Günlüklü koyu denmesinin nedeni, sığla ağaçları ile kaplı olmasından kaynaklı. Yöre sığla ağaçlarına günlük ağacı denildiği için koyun adı Günlüklü koyu olarak anılmış. Biliyorsunuz günlük ağacı, ilaç ve kozmetik sanayinde kullanılmaktadır. Mis gibi ferahlatan bir kokusu ile insana huzur vermektedir. Koya giriş ücretli ve işletmesi mevcut. Koyda konaklamak için pansiyon ve işletmeler mevcut. Günlüklü koyuna Fethiye Muğla yolunu takip ederken yaklaşık 17. Km. den sola sapağı bulunmaktadır. Buradan 1 Km daha içeri girdiğinizde koya ulaşabilirsiniz.

    Günlüklü Koyu – Fethiye

    22- Datça, Palamutbükü:

    Palamutbükü’ne yıllar önce önce bir arkadaşım ile gitmiştim. O zaman muhteşem bir denizi vardı. Umut ediyorum hala öyledir. Berrak bir deniz suyu, tertemiz sahili, sakin ve huzurlu bir tatil için kesinlikte tavsiyem Palamutbükü. Köyde, badem ve zeytin yetiştiriciliği yapılıyor. Zaten Datça dendiği zaman ilk akla badem geliyor ve bu arka bahçelerde ülkemizin en güzel bademleri yetişmekte. Sahilde, tekne ve yatların korunabileceği küçük bir liman bulunmaktadır. Palamutbükü Datça şehir merkezine 30 Km. mesafede bulunmaktadır. Datça şehir merkezine gelmeden Knidos Palamutbükü yol sapağından sapılarak levhaları takip ederek ulaşabilirsiniz.

    Datça, Palamutbükü – www.ayyildizbutikotel.com

    23-Bodrum, Halikarnas Mozalesi:

    Dünyanın Yedi Harikasından biri olarak kabul edilen bu önemli yapıt Kral Mausollos’un Mezarı, o dönem karısı ve kızı tarafından Halikarnas’da yaptırılmış devasa bir yapıttır. Mimari olarak hem Yunan mimarisi ve hem de Mısır mimarisinin ortak izlerini taşıyan bir yapıdır. Günümüzde Bodrum şehir merkezinde bulunan anıtın kalıntılarını mutlaka gidip görünüz.

    Halikarnas Mozalesi – www.dunyaninyediharikasi.net

    24- Seydikemer, Tlos Antik Kenti:

    Seydikemer ilçemizin Yaka Mahallesi sınırları içerisinde kalan Tlos antik kenti, Unesco Mirası Geçici listesindedir. Likya bölgesinin en eski yerleşim yerlerinden biridir. Tlos zaman içersinde, arkeolojik, kültürel, dini ve ekonomik açıdan önemli bir şehirdi. Hristiyan dini açısından önemli merkezlerden biridir. Kanatlı At Pegasus ile kahramanı Bellerophontes’inde burada yaşadığı bilinmektedir. Tlos antik kenti, Seydikemer şehir merkezine 14 Km ve Fethiye şehir merkezine ise yaklaşık 35 Km. mesafede bulunmaktadır. Fethiye’den Antalya istikametine giderken, sahilden değil de Korkuteli üzerinden Antalya yoluna devam ederek Saklıkent, Tlos yol ayrımından ayrılarak devam etmeniz gerekmekte. Güneşli mahallesine ulaşınca sola Tlos Antik kenti sapağından saparak antik kente ulaşabilirsiniz. Ayrıca antik kente giriş ücretli.

    Seydikemer, Tlos Antik Kenti
    Seydikemer, Tlos Antik Kenti – www.seydikemer.bel.tr

    25- Ortaca, Sarıgerme Plajı:

    Sarıgerme plajı Ortaca ilçesine bağlı, sahilinde önemli otelleri barındıran mavi bayraklı bir kumsal plajıdır. Özellikle yaz mevsiminde hem halk plajı hem de otellerin plajları oldukça kalabalık olmaktadır. Çeşitli su sporlarının yapıldığı plajda, cankurtaran, temizlik ve çeşitli işletmeler bulunmaktadır. Plaja girişler, şezlong ve şemsiler ücretli. Ağaç ve gölgelik alan bulunmadığı için şemsiye ve şezlong kiralamanızda fayda var. Plaj, Ortaca şehir merkezine yaklaşık 18 Km. mesafede bulunmaktadır. Ortaca’dan Fethiye istikametine giderken 2 Km. sonra sağa Sarıgerme sapağından plaja ulaşabilirsiniz.

    Sarıgerme Plajı – Emre Tosunkaya

    Bonus: Menteşe, Akbük Plajı:

    Yukarıda da bahsettiğim gibi Akyaka’yı bilenler bilir. Akyaka’dan Akbük koyuna kadar olan yaklaşık 20 Km. uzunluğundaki bantta en güzel deniz manzarası ve en güzel koyları bulmak mevcuttur. Son zamanlarda sosyal medyada oldukça popüler olan Akbük, gelenlerin gitmek istemeyeceği yerlerdendir. Temiz ve sakin denizi ile huzur arayanların tercih edebilecekleri bir yerdir. Konaklama için apart otel ve pansiyonlar mevcuttur. Daha önceleri ücretli olan koya giriş artık ücretli değil, fakat araç parkı ücretli. Akbük koyuna aracınız ile 3 şekilde rota mevcuttur. Birincisi Akyaka’dan 25 Km yolu takip etmeniz gerekmektedir. İkincisi Muğla şehir merkezinden Yerkesik Beldesi yolu üzerinden levhaları takip ederek ulaşabilirsiniz. Üçüncüsü olarak Milas üzerinden Ören Beldesine oradan yine Akbük levhalarını takip ettiğiniz vakit Akbük’e ulaşabilirsiniz. Toplu taşıma araçları ile Muğla Menteşe merkezinden araç bulunabilmektedir.

    Akbük, Muğla

    Yukarıda yazdıklarım dışında yazamadığım o kadar çok yer var ki. Bundan sonra fırsatım oldukça bu yerleri ayrı ayrı ele almak olacak. Bunula ilgili birçok sitede bilgi mevcut. Fakat bence, sadece orada bulunmaktan çok yaşamak ve bunu sizin gibi değerli okuyuculara aktarmak benim için ayrı bir heyecan olacak. Yukarıdaki yerler hakkında bilgi, soru ve önerilerinizi lütfen yorum kısmına yazarak ulaştırabilirsiniz.

    Digiqole Ad

    İlgili Yazı

    6 Comments

    • Her ne kadar bir Muğlalı olsak da Muğla’da bizim de gitmediğimiz bir sürü yer var. Ama yapılacaklar listeme bu paylaşım tamamen yapılacaklar listeme kaydedildi.

      • Kesinlikle görmediğimiz ama görmemiz gereken o kadar çok yer var ki abim Konuyu daha tamamen bitiremedim. İlk işim bitirmek olacak.

    • Eline sağlık çok güzel bir çalışma olmuş. Gerçekten çok güzel gezilecek yerler var. Huzur cennet diyebiliriz.

      • Çok teşekkür ederim abi güzel yorumun için 🙂

    • Muğla, adeta cennetin bir köşesi

      • Ayne öyle abicim. Yazı kışı hepsi ayrı güzel 🙂

    Leave a Reply

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir