Fotoğraf, Tarihi ve Gelişimi

    Fotoğraf çekmek, benim çok keyif aldığım hobilerimin başında gelmekte. 2012 yılından bu yana fotoğraf makinem var ve o zamandan bu yana öğrenerek fotoğraf çekmeye çalışıyorum. Zaten kimse bu işleri direk öğrenerek doğmamıştır. Öncelikle makineyi, teknikleri ve ışığı öğrenmek gerekiyor. Daha sonra ise kendiliğinden bir şeyler çıkmaya başlıyor. Gelinen şu son noktada teknolojiyi yakalamak kolay olmuyor. Ülkemizdeki dolar kuru özellikle bu tarz hobisi olanları etkiliyordur. Bir fotoğrafçı gördüğü kareyi elinde hangi özellikte bir fotoğraf makinesi olursa olsun çekip, üretebilmeli. Teknik kısımlar ise ayrıntıları verecektir diye düşünüyorum. Yani hiç fotoğrafçılıktan anlamayan birinin eline en üst düzey bir fotoğraf makinesi verseniz size ne üretebilir ki? O zaman diyoruz ki önce öğreneceğiz sonra severek üreteceğiz.

    Fotoğraf denilince herkesin bir fikri vardır diye düşünüyorum. Peki, yıllardır anılarımızı duygularımızı yansıttığımız bu karelerin tam olarak ne olduğunu hiç merak ettiniz mi? Fotoğraf, görünen resmi ışığa duyarlı camdan geçirilerek özel bir yüzey üzerinde özel araçlarla geçirmesi, saptaması ile daha sonra bunun kâğıt üzerine aktarılması ile oluşan yöntemdir. Tabii ki bunu günümüzdeki gibi dijital makinelerle karıştıramayız.

    Fotoğraf Tarihi ve Gelişimi

    Fotoğraf kelimesi dünyada ilk kez İngiliz Sir John F. W. Herschel tarafından 1840 yılında kullanılmıştır. Sir John, yakın arkadaşı bilim adamı William Fox Talbotun’un uyguladığı yöntemle bir yüzey üzerine görüntüyü aktarmayı başarmış ve buna “Fotoğraf” adını vermiştir. O günden bu yana fotoğraf hayatımızın hep içinde olmuştur. Fotoğraf çeken kişilerin zaman içerisinde artması ile fotoğraf çeken kişilere fotoğrafçı denmeye başladı. Fotoğrafçılığın tarihi, 8.yüzyılda Arap kökenli Cabir İbni Hayyam Gümüş Nitrat’ın güneş ışığının etkisiyle karardığını bulması ve 15. asırda Leonardo da Vinci’nin karanlık bir odada mevcut olan ufak bir deliğin, odanın dışındaki görüntüleri aksettirmesini bulması ile şekillenmiştir. Devamında 16. Yüzyılda Johann Heinrich Schulze gümüş tuzlarının ışığa tutulunca değişikliğe uğramasının nedeninin ışık olduğunu bulmuştur. 1813 yılında Joseph Nicepore Niepce ışığa duyarlı bir levha üzerinde, kalıcı görüntüler elde ederek kayda değer bir başarı elde etmiştir. Bu başarının daha da üzerine giden mucit 1826 da aynı işlemi karanlık kutuda uyguladı ve 1827 de Dünyada bililen en eski yani ilk fotoğrafı çekmiş oldu. 1939 yılında ortak olduğu Louris Jacgues Mande ile birlikte metal bir plaka üzerine kalıcı baskı almayı başararak Fotoğraf dünyasının temel yapı taşlarını oluşturmuşlardır. Devamında 1840 yıllarında Hippolyte Bayard tarafından boğulmuş adam portresi, kâğıt üzerine aktarılmış ilk fotoğraf olmuştur.

    Joseph Nicepore Niepce – İlk Kalıcı Fotoğraf – 1826

    Fotoğrafın zaman içerisinde sürdürdüğü gelişimi gördük. Bazı şeyler kolay buralara gelmemiş. Zaman içerisinde diğer icatlar gibi defalarca denenerek bulunmaya çalışılmış. Mucitler bu konuda hemen vazgeçmiş olsalardı belki de birçok icattan mahrum olabilirdik. Fotoğraf da zamanla geliştikçe fotoğrafçılık da bu konuda kendini geliştirmiş ve meslek haline gelmiştir. Zamanımızda, teknolojinin bize verdiği imkânlar ile birlikte dijital çağa geçilmiş ve artık fotoğraflarımızı dijital ortamlarda saklamaya başladık.

    Aşağıda zaman içerisinde çekilmiş fotoğrafları beğeninize sunuyorum.

    1- 

    Still Life in Studio – Louis Jacques Mande – 1837

    2-

    William Henry Fox Talbot – Botanical Specimen – 1839

    3-

    William Henry Fox Talbot – Nelson Column Trafalgar Square – 1843

    4-

    John Blumbe – Capitol Building Washinton – 1845

    5-

    Gustav Oehme – Üç Kız Kardeş Portresi – 1845


    İlerleyen zamanda Fotoğraf makinelerimizin tarihi ve gelişimi ile ilgili bir konu hazırlayacağım. Bu konu hakkında her türlü görüş, soru ve beğeni için yorumlarınızı bekliyorum.

    Digiqole Ad

    İlgili Yazı

    4 Comments

    • Çok güzel bir şey olmuş

    • Şimdilerde hayat çok kolay hayatım artık her telefonda var kamera

      • Çok ta eskilere dayanmıyormuş canım geçmişi

    Leave a Reply

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir